farzedin ki 1 ay önce veteriner fakültesinden mezun oldunuz. yıllarca pet çalışmayı ve süper bi klinisyen olmayı hedeflediniz ve hep bu yönde kendinizi geliştirdiniz. sonlara doğru farkettiniz ki açık hava da çiftlik hayvanlarıyla çalışmak da sizi çok mutlu etti. sonra okul bitimiyle anne-babanız da artık bizden bu kadar diyip emekli oldu ve yavaştan fethiye'ye yerleşti. siz zaten ankara'yı sev(e)miyorsunuz. hatta şöyle ki ankara'yı sevmeniz sadece kurgusu ankara'da geçen kitaplardan, filmlerden ve öykülerden ibaret. zaten 23 yılınızı da bu şehirde geçirmişsiniz. üstelik şimdi en sevdikleriniz, dostlarınız, aileniz bile bu şehri terkediyor. bebekliğinizden beri deniz gördüğünde mutluluktan çığlık atan, suya girdi mi çıkmak bilmeyen birisiniz, sadece havasını solumak ya da yoldan geçerken görmek bile içinizi garip bir huzurla kaplıyor.
velhasılıkelam şimdi önünüzde 2 yol var. ya ankara'da hayatınıza devam edip doktoraya başlayacaksınız, 5yılınız sinir-stres eşliğinde geçicek, en az iki sene baba bursuyla yaşamayı göze alıcaksınız ya da istediğiniz şehirde(ki bu benim için bodrum, izmir, istanbul, fethiye sıralamasıyla gidiyor) kendinize uygun ilk işte çalışmaya başlayıp kendi yolunuzu çizeceksiniz?
karar vermeniz içinde önünüzde sadece 20 gün var. buyrun burdan yakın. her türlü görüşe küfüre 7/24 açığız.
sevgilerimizle öptük gözlerinizden
4 yorum:
dostum kaç kurtar kendini bu şehirden istanbul'a bekliorum seni...
mal.
yarın cerrahiye gel de bi silkeliyim.
son gün son anda olur kararın. 20 gün yap bi sürü mukayese yine de. haydi bakalım denip ağzının içine bakıldığında ilk çıkan şey olur galiba en istediğin. ve en doğrusu.
2. Seçenek en cazibi bence yeni insanlar tanımak iyi olabilir
Yorum Gönder