17.1.10

yuh çüş oha!



kitabı alalı bir haftayı geçiyor sanırım. ama hem okuduğum başka bir kitap olduğundan hem de finallerden dolayı sıra gelmemişti. az önce kitabı elime aldım ve arka kapağı okudum. sonra kocaman bir sırıtış yerleşti yüzüme. yok artık dedim.


  Bir ömür alemle yaşamak... Düşüncesi bile korkunç geliyordu. Her gün bu evde bi ızdırap gibiyken, bir ömür geçirmek, yavaş yavaş onlara benzemek. Ben akşam "televizyon karşısında koltukta uyuyacak insan değilim" diyordum kendi kendime. Kimse inanmazsa inanmasın ben şehir dışındaki bi üniversiteyi kazanacak, bu evden de bu mahalleden de bu şehirden de kurtulacaktım. Her gece yatarken hayaller kuruyordum. İlk yıl yurtta kalırdım, sonra bi eve çıkardım. Arkadaşlarım gelirdi eve. Çıkıp sabaha kadar sokaklarda gezerdik... Daha öncede söylediğim gibi o yıllarda aklım az çalıştığı için sadece bu iki şeyi hayal edebildim eve çıkınca; "arkadaşlarım gelir, gece sokakta gezeriz".
  Ama bu kadarını hayal edebilmek bile güzeldi be. Bu düşünceler içerisinde benden beklenmeyecek üstün bir çalışma disipliniyle kendimi derslere verdim. Sürekli test çözüyor, bu büyük maratonda diğer öğrencilerle aramdaki farkı kapatmaya çalışıyordum. Onlar bir çaışıyorsa ben iki çalışmak zorundaydım. Buradan kurtulmak için çalışıyordum. Annem babam gibi kanepede televizyon karşısında uyumamak için, onlara benzememek için çalışıyordum. Artık nasıl gaza geldiysem öyle hazırlanmışım sınava ki bütün şehirdışı tercihlerimi geçip çok az sayıda yazdığım İstanbul içi tercihlerimden birini kazandım. Hem de eve çok yakın bir üniversiteyi...
Üniversiteyi kazandığım gün yıkılmıştım.
 Umut Sarıkaya-Benim de söyleyeceklerim var! (iki)(arka kapak)

ya işte sevgili blog anladın sen demek istediğimi.
ben bu adamı çok seviyorum ayrıca bak yine aklıma geldi, gülümsedim.








1 yorum:

şey dedi ki...

:)
hay anasını