29.5.09

bir istanbul maceramızın daha sonuna geldik.

efenim söylemesi ayıptır atatürk havalimanı civarında 5 yıldızlı bir otelde kaldık. zaten anca yetiştik hemen eşyaları odalara bırakıp koştuk provaya. prova bitti koştuk yeniden odalara giyinmeye. giyindik koştuk bu sefer salona apartopar sahneye. neyse işte 1saate yakın sürdü, bitti, gittik odalara, soyunduk dökündük, indik yemeğe. bir iki kadeh rakı tokuşturduk, 2 muhabbetin belini kırdık. tekrar çıktık yukarıya toplandık bir odada muhabbete devam ettik bu sefer şarap eşliğinde. odada kule bile yaptık yapmadık değil. 1e doğru kendi odamıza çekildik gençler ve biz bu sefer votka muhabbeti sardı bizi. çok derin mevzulara giremedik aşktı meşkti, son kelimeyle şarkı bulup söyleme, söyleyememe durumunda shot yapmaca filan. şişenin dibindeki votkayla shota devam etmece akabinde tekirin deyimiyle sincaplar gibi olma. gülmece, eğlenmece... saat 4 gibi b. gazıyla hayalimizi gerçekleştirmece 9 kişi otelden kaçıp açık çorbacı aramaca. en sonunda etiler adındaki güzide büfeyi bulmaca, karnımızı doyurmaca. akabinde otele dönüş 5buçuk gibi yataklara giriş. 8 buçukta açık büfe kahvaltı. az biraz havuz keyfi. sözüm ona o havuz behlül'ün yüzdüğü havuzmuş, dün geceki bölümde yine göstermiş hatta. duş, toparlanma ve 11buçukta ankara'ya dönüş... budur işte 1gece 2güne sığan. 24 saat az geliyor bize.
bu arada bize silivri müziğini çalan çanakkaleliye hayran kaldığımı söylemeden geçemicem.
saygılar sevgiler.
şimdi ders zamanı.
lets go to the disco.
party time.
yeah!

Hiç yorum yok: